CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in iddiaları sonrası hakkında “Murat Kapki’den 2 milyon dolar istedi” suçlamasıyla soruşturma açılan eski AK Parti MKYK üyesi Avukat Mücahit Birinci, İstiklal Gazetesi’ne konuştu. Hakkındaki dosyanın “tamamen mesleki faaliyet sınırları içinde” olduğunu vurgulayan Birinci, “Bu kumpastan dimdik aklanarak çıkacağım. Bana kurulan siyasi operasyonu, kim yaptıysa onların yüzüne çarpacağım.” diyerek kamuoyuna söz verdi.
“Bu siyasi bir komplodur!”
“Bir kere bu olay avukatlık faaliyeti sınırları içerisinde kalan bir hadisedir. Onun için zaten siyasi komplo diyorum.” diyen Birinci, açılan soruşturmanın sadece şahsını değil, tüm meslektaşlarını ilgilendirdiğini belirtti. “Bu soruşturmada sadece kendimi değil, avukatların avukatlık faaliyetini yapmasını savunacağım. Avukatları da savunacağım.”ifadeleriyle sürecin mesleki boyutuna dikkat çekti.
"Vekalet ücreti istenecek noktaya hiç gelinmedi"
Birinci, vekalet ücretleri üzerinden yapılan tartışmalara da değindi: “Birincisi, avukatın istediği vekalet ücretinden kime ne? Avukat-müvekkil ilişkisi içerisinde talep edilen vekalet ücretlerini sorgulayacaksak, Türkiye’deki bütün avukatlar yandı demektir.” dedi. Burada önemli olanın makbuz ve vergi olduğunu vurgulayan Birinci, “Vekalet ücretlerinde sözleşme serbestisi vardır, tamamen müvekkille avukatın anlaşmasına bağlıdır. Ama zaten bizim olayımızda böyle bir vekalet ücreti istenecek noktaya hiç gelinmedi.” sözleriyle hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu dile getirdi.
Kamuoyuna yansıyan yüksek meblağların ise bilinçli bir şekilde öne çıkarıldığını savunan Birinci, “Kamuoyunda konuşulan rakam özellikle bu ekonomik kriz ortamında dikkat çekmesi için ortaya atılmış bir kurgudan ibarettir. Baştan beri planlı bir komplo var.”dedi.
“Murat Kapki görüşmeyi talep etti”
Birinci, iş insanı Murat Kapki ile yaşanan sürece dair de önemli ayrıntılar paylaştı. “Bu Murat Kapki meselesini savcılıkta da anlattım. Kendisi bazı avukat arkadaşlarımızı araya soktu. ‘Mücahit Birinci’yi televizyonda izliyorum, beğeniyorum, güçlü buluyorum, avukatlığını beğeniyorum, sözlerini beğeniyorum’ gibi şeyler söyleyerek görüşme talep etmiş.” dedi.
Arkadaşlarının bu talebi kendisine iletmesi üzerine prensip kararını hatırlattığını belirten Birinci, “Ben de ‘Vekalet çıkmadan olmaz, prensip icabı ancak vekaletle giderim’ dedim.” ifadelerini kullandı.
“Her şey resmi ve açık şekilde yürüdü”
Kapki ile görüşme öncesinde tüm işlemlerin şeffaf olduğunu vurgulayan Birinci, “Burada gizli saklı bir şey yok. Resmi vekalet ücreti, resmi vekaletname istedim. Noterden alınacak resmi bir vekaletname ile görüşmeye gideceğimi söyledim.” dedi.
Ardından şu örneği verdi:
“Şimdi düşünün, gizli saklı iş yapacağım ama yanımda çalışan arkadaşlarım var, birlikte çalıştığımız meslektaşlar var, binlerce avukat tanıyorum. Böyle bir durumda bizzat kendim gidip gizli iş yapmam mümkün mü? Ben 25 senelik avukatım, hayatım boyunca işimi şeffaf yürütmüş biriyim.”
“Görüşme 20-25 dakika sürdü”
Kapki ile gerçekleşen görüşmenin kısa sürdüğünü belirten Birinci, “Vekaletname bana 29’unda geldi, ben de 30’unda yanına gittim. Tarihlerde yanılabilirim ama Temmuz sonunda görüştüğümüzü hatırlıyorum. Yanına gittim, ‘Anlat bakalım nedir durumun?’ dedim. Yalnızca 20-25 dakikalık bir görüşme oldu.” dedi.
Görüşmede Kapki’nin siyasi konular etrafında dolaştığını ifade eden Birinci, “Bana Özgür Özel kurultayda şöyle yaptı, böyle yaptı gibi etrafından dolaşarak konular anlattı. Ben de kendisine, ‘Kendine gel’ dedim. Çünkü benden önce üç kere etkin pişmanlıktan faydalanmak istemiş, üç ayrı ifadesi var. Şimdi yine aynı şeyi istiyor.” sözleriyle yanıt verdiğini belirtti.
“Somut hiçbir şey ortaya koyamadı”
Birinci, görüşmenin devamında Kapki’nin yeni bir şey söylemediğini kaydetti. “Baktım ki bu arkadaş yine meselenin etrafında dolanıyor, soruşturmaya faydalı olacak somut bir şey ortaya koyamıyor. Eski itiraflarını tekrar ediyor. Zaten önümüzde kağıtlarda kendi eski beyanları vardı.” dedi.
Görüşmede kendi inisiyatifiyle bazı bilgileri de paylaştığını anlatan Birinci, “Bunun aleyhine atılan tweetleri de gösterdim. Hatta Emrah Bağdatlı’nın attığı bir tweeti götürdüm, okuttum.” ifadelerini kullandı.
Ayrıca Kapki’nin görüşmenin başında Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun hakkında ağır sözler söylediğini dile getiren Birinci, “İlk iki, iki buçuk dakika boyunca Ekrem İmamoğlu ve Murat Ongun hakkında ağza alınmayacak galiz ifadeler kullandı. Ben de ‘Bunları geçelim, asıl meseleye dönelim’ dedim.” diye konuştu.
“Vekalet ilişkisi birkaç gün sürdü”
Birinci, görüşmenin sonunda Kapki’nin kendisine vekalet ilişkisinin sona erip ermediğini sorduğunu aktardı: “Kapıdan çıkarken bana ‘Vekalet ilişkimizi sonlandırıyor muyuz?’ diye sordu. Daha dün almışım vekaletnameyi, düşünün.”
Ücretin gündeme bile gelmediğini belirten Birinci, “Görüşme boyunca zaten vekalet ücreti hiç konuşulmadı. Vekaletnameyi aldıktan bir gün sonra yanına gittim. Bu yüzden vekalet ilişkisinin süresi üç-beş gün, bilemediniz yedi gündür.” dedi.
Son olarak sürecin nasıl kapandığını anlatan Birinci, “Zaten kısa süre içinde sona erdirdik. Mutabık kalarak dosyadan istifa ettim. Olay bu kadar basit.” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
“Kapki benden sonra gidip savcılığa ifade verdi”
Birinci soruşturma sürecini şu sözleriyle anlattı:
“Bu Kapki denilen şahıs, benimle vekalet ilişkisi bittikten sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir ifade daha verdi. Bakın, burada kronolojiyi doğru bilmek lazım. Benimle görüşmemizi yapmışız, anlaşamamışız, vekalet ilişkisi sonlanmış. Ben ona dosyaya faydalı olacak somut şeyler söylemesi gerektiğini anlattım, ama o bunu kabul etmedi. Ondan sonra gitti, bir daha savcılığa ifade verdi.”
Birinci, Kapki’nin bu süreçteki tutarsızlıklarına dikkat çekerek, “Eğer ben ona bir şey yapmışsam, niye savcılığa anlatmadı? Savcının huzurundayken niye ‘Mücahit bana böyle böyle yaptı’ demedi? Neden on gün, on beş gün sonra bir mektupla Özgür Özel’e şikayet gönderdi? Bu hayatın olağan akışına aykırıdır. Savcının huzurunda bunu söyleyemedi çünkü yok böyle bir şey.” dedi.
“Benden sonra kimle görüştüğü araştırılsın”
Birinci, kendi yaptığı şikayetin esas önemli nokta olduğuna vurgu yaptı:
“Benim şikayetim önemli. Özgür Özel ve Kapki aleyhine yaptığım şikayette şunu istedim: Benden sonra Kapki’yi kimler ziyaret etti, benden önce kimler görüştü, bu görüşmeler ne kadar sürdü, Özgür Özel Kapki’yi ziyaret etti mi, ettiyse görüşme süresi ne kadardı? Bunların tespit edilmesini talep ettim. Buna hakkım var.”
“Benim üzerimden neyi devireceksin ki Özgür Özel?”
Bu girişimin şahsını aşan bir yönü olduğunu savunan Birinci, “Bu aslında Mücahit Birinci’ye yapılan bir operasyon değil, ‘Acaba AK Parti’ye buradan nasıl zarar verebiliriz, Cumhurbaşkanımıza bir şey yöneltebilir miyiz?’ kaygısıyla yapılmış bir hareket. Oysa ben AK Parti’nin 12-13 milyon üyesinden sadece biriydim, sıradan bir üyeydim. Benim üzerimden neyi devireceksin ki Özgür Özel?” ifadelerini kullandı.
“Özgür Özel tek taraflı bir şikayeti kamuoyuna servis etti”
Birinci, Özgür Özel’in açıklamalarını da sert sözlerle eleştirdi:
“Özgür Özel ‘12’de açıklama yapacağım’ dedi, çıkıp bir avukatla müvekkil arasındaki tek taraflı bir şikayeti kamuoyuna açıkladı. Bu tamamen bir iftiradır, tek taraflı bir beyandır. Asıl mesele budur.”
Hakkındaki suçlamalarla ilgili de konuşan Birinci, “Benim sevk maddem ‘nüfuz ticareti’ falan değil. Kapki yeni bir şikayet yapınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı ifadesini aldı. Orada Kapki açıkça, ‘Mücahit Birinci benden hiçbir savcıya, hakime vereceğini vaat ederek para istemedi’ dedi. Bakın bitti, nüfuz ticareti yok. Hatta ‘Varsa da bu vekalet ücretidir’ dedi. Yani uyduruk bir şeydi zaten. Yalanın içinde bile insaf var, o kadar ileri gitmedi.” sözleriyle süreci anlattı.
“Özgür Özel bunun hesabını verecek”
Birinci, asıl oyunun Özgür Özel tarafından oynandığını söyledi:
“Kapki sonra bunları Özgür Özel’e servis etti. Özel de hiçbir şey olmayan, tamamen yasal bir avukatlık faaliyetinden bir fırtına kopardı. Bu, kurnazca yapılmış bir hareketti.”
Birinci, suçlamalara karşı sert tepkisini sürdürerek, Özgür Özel’e yönelik sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özgür Özel, sen bu yasa dışı yalanlarının hesabını hem kanun önünde vereceksin, hem de siyaseten bedel ödeyeceksin. Ben kamuoyuna bu konuda söz verdim. Ben öyle kolay lokma değilim. Bana diyorsun ki, ‘Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın.’ Göreceğiz bakalım nereyi yaktığımı.”
“Özgür Özel, Kapki ile görüştün mü?”
Birinci, Özel’e açık çağrıda bulundu:
“Sen Kapki’yle görüştün mü kardeşim? Açıkla. Hani benimle ilgili iftiraları ortalığa saçıyorsun ya, kendi görüşmeni de açıkla. Murat Kapki Ekrem İmamoğlu’na hakaret etmiş, Ongun hakkında galiz ifadeler kullanmış. Senin ne işin var bu adamla? Ne görüştün, ne konuştun? Bunu Ekrem İmamoğlu’nun da sorması lazım.”
“Ben senin ısırdığın leblebilere benzemem!”
Birinci, geçmişte Ekrem İmamoğlu ile ilgili verdiği sözleri hatırlatarak Özgür Özel’e sert bir mesaj gönderdi. “Ben Ekrem İmamoğlu hakkında 2014’te bir söz vermiştim. O dönemde Beylikdüzü’nde meclis üyesiydim, grup başkan vekiliydim ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ydu. Bu sözümü Beylikdüzü kamuoyu iyi bilir. Dolayısıyla Özgür Özel’e şunu söylemek istiyorum: Ben, senin öyle kolayca ısırabileceğin leblebilere benzemem. Ben demirim demir. Senin kenardaki dişlerini, -bu bir benzetmedir- o demir leblebi kırar.”
Kapki’nin daha önce sosyal medyada hedef gösterildiğini hatırlatan Birinci, “Düne kadar trollerle birlikte Kapki’yi yerin dibine sokanlar, bir anda ‘Sayın Kapki’ demeye başladılar. İşte asıl mesele burada. Bu operasyon sadece bana yapılmadı, Özgür Özel burada siyasi kurnazlık yaparak partisine malzeme çıkarmaya çalıştı.” dedi.
“Asıl hedef Ekrem İmamoğlu’ydu”
“Benden önce asıl hedef, benim kanaatime göre Ekrem İmamoğlu’dur. Bu operasyonun, bu kumpasın içinde ben İmamoğlu’nu görmüyorum, onu söyleyeyim. Hatta bence Ekrem İmamoğlu bu kumpasın mağdurlarından biridir. Çünkü İmamoğlu’nun aleyhinde iftiralar attığı iddia edilen Kapki’yi, ‘Sayın Kapki’ yapan Özgür Özel’dir. Onlar şimdi kendi aralarındaki derde yansınlar. Özgür sürekli Ekrem’in yanına gidip geliyor. Oralarda neler konuşuyorlar, hangi pazarlıkları yapıyorlar, onu onlar düşünsün.”
Birinci, kendi tavrını net biçimde ortaya koyarak şöyle devam etti:
“Ben senaryo yazacak değilim. İki kişinin cezaevindeki kapalı görüşünde ne konuştuğunu, ya da Özgür Özel ile Ekrem’in görüşmesinde ne geçtiğini uyduracak değilim. Ben kanunlara ram olmuş bir insanım. Savcılık çağırdı, gittim. İfademi verdim. Sulh Ceza Mahkemesi takdirini kullandı ama ben bunun hukuken doğru olmadığı kanaatindeyim. Adli kontrol bile doğru değildi, çünkü bu tamamen normal bir avukatlık faaliyetiydi.”
“Bu kumpastan aklanarak çıkacağım”
Birinci, yargı sürecine güvendiğini vurgulayarak sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Yargı süreci bitmedi, umut kaybetmem. Bu konudan aklanarak çıkacağım. Yalan söyleyenler birbirlerinin yüzüne bakamayacak, ama Mücahit Birinci dimdik çıkacak. Siyasi operasyonu ve kumpası yapanların yüzüne bunları çarpacağım. Hangi partiden olurlarsa olsunlar, bana kumpas kuranların suratlarına kendi kumpaslarını süreceğim. Kamuoyuna da söz veriyorum.”
